Kurtulmuş, küresel örgütlerin fonksiyonlarının artık zayıfladığına işaret ederek, uluslararası kurum ve kuruluşların artık eskisi kadar güçlü olmadığının dünya ekonomisinin tartışacağı diğer alanlardan olduğunu söyledi.
Dünya ekonomisinin alacağı bir diğer tedbirin yaklaşmakta olan krizler olduğunu anlatan Kurtulmuş, bu ve başka konuların Türkiye ekonomisini de ilgilendirdiğini ve bundan sonra Türkiye ve dünya ekonomisinin ana ekseninin üretim yanlısı ekonomi modeli olduğunu dile getirdi.
"Her kriz aynı zamanda büyük bir fırsattır" diyen Kurtulmuş, "Bütün bu dalgaların, eğer istifade eder, zamanında harekete geçersek Türkiye'ye imkanlar sunduğunu görmek lazım" şeklinde konuştu.
Kurtulmuş, Türkiye'nin istikrarlı bir büyümeyi sürdürmek mecburiyetinde olduğunu belirterek, Türkiye'nin büyüme oranlarına değindi. Türkiye'nin büyüme trendini asgari yüzde 5-5,5'a çıkarma zorunluluğu oldu.Türkiye'nin büyümesinin istikrarlı olmasının gerekir.
Kurtulmuş, konuşmasında, esnafa yaptığı ziyaretleri hatırlatarak, "Ankara'da üretimin kalbi olan Ostim'de sizlerle olma fırsatı bulduk. Dünya ekonomisi ve Türkiye ekonomisi büyük bir sınavdan geçiyor. 2008 ekonomik krizinin gelişi belliydi ama dünya tedbir alamadı. Dünya ekonomisinin bundan sonra geleceğinde üretim ekonomisi çok daha güçlü bir hale gelecektir. Türkiye ekonomisi de büyük bir süreçten geçiyor. 2002 öncesinde, Türkiye hem uluslararası sistemin kurum ve kuruluşlarına muhtaç hale geldi hem de kendi içinde ekonomik yapısını büyük bir erozyona uğratmış ekonomi olarak ortaya çıktı. O dönemleri hep beraber yaşadık. Türkiye'nin 2002'den beri gündemi, makroekonomik dengeyi nasıl sağlarız meselesi gündeme geldi. Üretim meselesi, 2008 krizinden sonra daha daha net bir şekilde gündeme geldi. Türkiye ekonomisinin yeni bir makas değişimine ihtiyacı var"
10 MAYIS 2016 BİRİNCİBÖLGE
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.